“SADIK ELİYEŞİL”
Sağa Dayalı Resim
Sadık Eliyeşil, Tarsus’un en eski ve hayırsever bir ailesinden yetişmiş eski müftü Hacı Ahmet Hilmi efendinin küçük oğludur. Bu zatın asıl adı Süleyman Sadık’tır. Sadık Eliyeşil (1280/1863) yılında Tarsus’ta doğmuştur. Babası Hacı Ahmed Hilmi Efendiyi Sultan Aziz’in annesinin İstanbul’a davet etmiştir. İstanbul da vefat etmesi üzere Eyüp Sultan’a defn olunmuştur.(merhumun kabri Eyüp Sultan da aşevi bahçesindedir) Sadık Eliyeşil babasının ölümünde beş yaşında idi Sadık Eliyeşil’in bir erkek kardeşi İsmail Hakkı Efendi(müderris,alim) kızları Tarsus’lu Ziya Uygur’un ailesi Şakire ve eski Mersin Müftüsü Hacı Abdullah Gögcelinin refikası Behiye Hanım olmakla birlikte iki kız kardeşi vardı. , İlk bilgisini mahalle mekteplerinde, orta tahsilini de o vakit yeni açılan Rüşdiye mektebinde yapmıştır. Bundan sonra o vaktin âdeti üzerine medresede okumuştur. Bu sırada yaşı ilerlemiş, hayata girmiş ve işe atılmıştır. Bundan sonra çiftçilik yapmış ve bir müddet Tarsus idare meclisi ve belediye meclisi âzalıklarında bulunmuştur. 1322/1904 yılında Tarsus belediye reisliğinde bulunarak memlekete faydalı birçok işler yapmıştır. 1323/1905 yılında İstanbul’a gitmiştir. Tarsus’ta yaptığı faydalı işlerden birisi şimdiki Tarsus’u şavklandıran elektrik fabrikasıdır. Bu fabrika Türkiye’de ilk defa yapılan elektrik fabrikasıdır. Sadık Eliyeşil’e Paşa denmesinin sebebi kendisine 1323/1905 yılında mir-i miran(beylerbeyi) rütbesi verildiğinden dolayıdır. Babası Hacı Ahmed Hilmi Efendi’ye sehavetinden ve hayırseverliğinden dolayı “Eliyeşil” denilmekteydi. Hilmi Efendi’nin vefat etmesi bu aileye hayırseverliğe son vermesini durduramazdı. Sadık Eliyeşil babasının izinden giderek bir vatansever olarak elinden gelen her şeyi yapmaya çalışıyordu. Sadık Eliyeşil Meşrutiyette ilk defa Mersin mebusluğuna seçilmiş ve memlekete imkan dahilinde hizmet etmiştir. 1914 cihan harbinin sonunda Kilikyayı istilaya gelen müstevlilere karşı ilk evvel kahramanlık gösteren zatlardan birisidir. Memleketin uğradığı bu acı felaketi anlayarak, halk ile beraber bunların iltifatlarına ve tehditlerine ehemmiyet vermiyerek, yurdumuzu müdafaa ve korumaya çalışmış ve Ankara’da doğan istiklal ışığına koşmuş ve teşekkül eden yeni hükümetin direktifleriyle yurdu korumaya başlamıştır. Tarsus Fransız işgal kuvveti komutanı Sadık Eliyeşil’i halkla görüşmeden menettiği ve evinde günlerce hapsettiği halde, Sadık Eliyeşil 17 Haziran 1336/1918’ de Milli Kuvvetlere iltihak etmiş ve Müdafaa-i hukuk başkanlığına geçirilmiş; azim ve iradenin en yükseğiyle çalışmıştır. Tarsus’un savaş tarihi gözden geçirilecek olursa Sadık Eliyeşil’i bu kurtarıcıların önünde görürüz. Sadık Eliyeşil’in en büyük şahsi meziyetleri dürüstlüğü, sözünde doğruluğu, mertliği, kahramanlığı, hayırseverliği ve imarcılığıdır. Sadık Eliyeşil, 18 Eylül 1942 Cuma gününü cumartesiye bağlayan gecenin sabahına yakın fani dünyaya gözlerini yummuştur. 20 Eylül Pazar günü cenazesi otomobil ile Namrun’dan Tarsus’a getirilerek orada hazırlanan mezarlığa defnedilmiştir.