ZEKİ BALTALI
Sağa Dayalı Resim

        1898 yılında Tarsus’un Müftü mahallesinde doğdu. Baltalı köyünden İbrahim Rahmi Efendinin oğludur. İlköğrenimini Tarsus’ta tamamladı. Tarsus Rüştiyesinde okurken, bu okuldan ayrılarak Adana Lisesine devam etti. Birinci Dünya Savaşının başlaması sebebiyle ayrılarak Baltalı köyünde babasının işlerine yardımcı oldu. Okuluna tekrar dönemeden askerlik görevine çağrıldı. İstanbul-Bostancı da bulunan İhtiyat Zabit Namzetleri Talimgahı(yedek subay) okulunda askerliğe başladı. Eğitiminden sonra öğretmen subay olarak atandı. Bu alayda bir yıl görev yaptı. 15.5.1917 de asteğmen, 1.2.1918 de teğmen rütbesinde yükseltildi. 19 Eylül 1918 de İngilizlere esir düştü. Mısır’ın Küvesna Esir kampında bine yakın Türk subayıyla birlikte 14 ay esirlik hayatı yaşadı. Ateşkesten sonra Kasım 1919 yılında esirlikten kurtuldu ve Tarsus’a döndü. Adana, Mersin ve havalisinin Fransızlar tarafından işgali ve Ermeniler’in de isyan ve tecavüzlerine karşı tahammül edemeyerek tabanca ve Kuran üzerine yemin ederek, 23 Nisan 1920’de Baltalı köyünde 50 kişiden fazla gönüllüyle birlikte Müdafa-i Vatan Müfrezesi’ni kurdu. Çukurova Garp Cephesi Komutanı Sinan Tekelioğlu’na katıldı. Cemil Cahit takma adıyla, Müdafa-i Vatan Müfrezesi komutanı Zeki Baltalı, Kavaklıhan Grubu’na bağlandı. Bir gece düşmanın elinde bulunan Yenice İstasyonu’na baskın düzenleyerek bir teğmen ve 43 kişilik erlerini esir aldı. Karaisalı’ya götürmek üzere Tepeçaylak Karakol Komutanı Zekeriya Karayayla’lıyı görevlendirdi. Fransızlar’ın 27 Temmuz 1920’de Adana’dan Mersin’e çıkış harekatı, yolgeçen grup komutanı Zeki Baltalı’ya Sinan Tekelioğlu tarafında bildirildi. Bu emir üzerine Fransızlar’ın hucümu altında bulunan müfrezelerini baltalı köyüne doğru çekti. Bütün engellemelere rağmen Fransızlar Tarsus’tan Mersin’e geçtiler. Mersin’de bir hafta kalarak 7 Ağustos 1920 de kendilerine gerekli araç ve gereçleri konvoya yükleyerek, Tarsus’a oradan da Adana’ya döndüler. Yüreğir ovasındaki savaşlarda ve düşmanın Mersin’e geliş ve gidişinde yararlık ve kazandığı zaferlerden dolayı Yolgeçen grubuna Zafer adı verilmiştir. Adana ve Tarsus cephelerinden Fransızlar çekildikten sonra milis kuvvetlerinin düzenli orduya dönüşmesi üzerine Zeki Baltalı, 14.Tümen emrinde Batı Cephesi’ne gönderildi. Bölük komutanı olarak Büyük Taarruzda, Sakarya ve Dumlupınar savaşlarına katıldı. 1923 tarihinde terhis edilerek memleketi Tarsus’a döndü. Kurtuluştan sonra ticaretle uğraştı. Türk Hava Kurumunda ve birçok sosyal kuruluşta görev aldı. Kurtuluşta göstermiş olduğu başarılardan dolayı İstiklal Madalyası ile taltif edildi. 29 Mart 1972 tarihinde vefat etti. Zeki Baltalı’nın ölümünden sonra Lütfi Oğuzcan Kuvayi Milliye Dergisinin 141.sayısında ayın yazısı bölümünde Zeki Baltalı’ya yazı yazmıştır ve arasında şu dörtlüğe yer vermiştir.

“Bir Zeki Baltalı vardı, pir görünüşte delikanlı,
Kurtuluş direnmesinin mücahidi, anlı, şanlı,
Vefası sonsuzdu; dostluğu aranırdı,
Bir Zeki Baltalı vardı, pir görünüşte delikanlı”